top of page

FELSEFİ FİLMLER LİSTESİ

Güncelleme tarihi: 24 Ara 2018


FELSEFİ FİLMLER

Felsefi filmler nelerdir? Tüm filmlere felsefi bakış açısıyla yaklaşılabilir. Ancak bazı filmler bizi varlık, evren, insan, bilgi, zihin gibi konularda sorgulamaya yöneltir.

Listede bulunması gerektiğini düşündüğünüz önerileri lütfen yorunmlar kısmına belirtiniz.

FELSEFİ FİLMLER

Wittgenstein (1993): Ludwig Wittgenstein’ın ilginç yaşamını bir tiyatro havasında sunar. Derek Jarman’ın yönetmenliği ve Terry Eagleton’ın senaristliği dikkat çekiyor. Bir filozofun felsefesini kendi ağzından açıklamasına imkan verilmiş.

Hayvan Çiftliği(1954): George Orwell’in aynı adlı romanından uyarlama. Başarılı bir komünizm eleştirisi. Komünizmi eleştirirken onu eleştirenleri de eleştiren bir yapıt. Müthiş bir öngörü.

Trial- 1962: Kafka’nın aynı adlı eserinden uyarlama. Joseph K. bankada çalışan iyi biridir. İçine kapanıktır, yakın arkadaşları bulunmayan bir bekardır. Bir sabah, iki kişi evine gelip tutuklandığını söyler. Ne suç işlediği veya kanunun hangi maddesine göre tutuklandığı hiçbir zaman söylenmez.

Waking Life- Hayata Uyanmak(2001):Genç bir adam, rüyaların gerçek dünyadan ayrıldığı yeri aramaktadır. Düş, uyanmak, gerçeklik gibi konular üzerine farklı düşünen insanlarla konuşur. Gündelik yaşamdaki pek çok konuyu felsefi olarak sorgulamaya çalışır.

Ölüm Kararı (1948): İki arkadaş felsefi bir cinayet işlerler. Birine göre alt sınıf üst sınıf tarafından katledilebilmelidir. Bunu kutlamak için bir parti düzenlerler. Fakat pek dikkatli oldukları söylenemez.

Geliş(2016): Uzaylılar dünyaya geliyor. Ancak devasa araçlarının içinde öylece duruyorlar. Önce askerler müdahale ediyor. Uzaylı dilinden anlamadıkları için akıllarına bir dilbilim profesörüne başvurmak geliyor. Dilbilimci uzaylıları anlamaya çalışıyor.

When Nietzsche Wept- Nietzsche Ağladığında(2007): Aynı adlı ünlü kitaptan uyarlamadır. Nietzsche’ye romantik bir bakış açısı sergiler. Biyografik olduğu kadar kurgu da içermektedir. 

New World(1998): Huxley’nin Cesur Yeni Dünya romanından uyarlama. İnsanların tüplerde üretildiği bir distopyada, eski tarz aile ilişkisiyle büyümüş bir vahşinin yeni dünyaya gelişi ve yaşananlar konu edilir. Bu yeni dünyada her şey önceden belirlenmiş, insanlar boş kalıp sorgulamamaları için totaliter bir düzende meşgul edilmiştir.

Dogville(2003): Peşindeki gangsterlerden kaçan Grace, bir kasabaya sığınmak zorunda kalır. Kadına acıyan kasaba halkı, başlangıçta iyi niyetlerle kadına sahip çıkar. Fakat kadının konumunun kendileri açısından da bir tehlike arz etmesiyle, aralarındaki ilişki farklı boyutlar kazanmaya başlayacaktır. İnsanın kötü yanlarının nasıl ortaya çıktığını düşündürüyor.

It’s a Wonderful Life- Şahane Hayat- (1946): İflas etmiş çaresiz bir iş adamının, intiharın eşiğindeyken karşısına çıkan bir melek tarafından, kendisinin hiç yaşamamış olduğu bir dünyanın neye benzeyeceğinin gösterilmesi, bunun sonucunda da iş adamının aslında farkına varmadan Dünyayı olumlu yönde değiştirecek birçok şey yapmış olduğunu anlaması konu edilir.

Thirteenth Floor- 13. Kat(1999): Bilgisayar ortamında sanal gerçekliği sağlamak için çalışan bir grup bilim insanını konu alıyor. Gerçek dünyada bazı olaylar bu çalışmaların sorgulanmasına yol açıyor. Gerçek nedir? diye bir soru sormak mümkün hale geliyor.

12 angry men- 12 Kızgın Adam (1957): Amerika’da bir davayı konu alır. Davada bir genç idamla yargılanmaktadır. Hukuk sisteminde danışman konumunda olan “jüri” üyelerinin idam hakkındaki tartışmalarını izleyeceksiniz. Hukuk, ceza, idam, ölüm ve toplum sözleşmesini sorgulamaya sevk ediyor.

Det Sjunde Inseglet- Yedinci Mühür(1957): Bir Orta Çağ şövalyesi savaştan dönmektedir. Veba ile mahvolmuş insanları gördükçe tanrıdan kuşku duyar. Çok geçmeden şövalye için ölüm zamanı gelir. Yalnız şövalye ölüme meydan okuyacak ve onu satranç oynamaya davet edecektir.

Factotum(2005): Charles Bukowski’nin alter-ego(diğer ben)’sunu yansıttığı kitaptan uyarlama. Birçok işe girip çıkan “işe yaramaz” bir yazarın hayatını anlatır. Bukowski’nin hayata rest çeken tavrını diğer beninde izleyeceksiniz.

Faust(2011): Güzel bir kadınla bir gece geçirebilmek için ruhunu şeytana satan bir alimin öyküsü. Daha önce çok kez sinemada işlenen aynı adlı öykünün, en yeni ve kapsamlı yapımı. Vasat bir film olduğunu belirtelim. Ancak Faust, felsefi bir eserdir. Felsefi diyaloglar ve sorularla dolu bir eserdir. Mutluluk nedir, mutlu olmak mümkün müdür?

Existenz(1999): Varoluşa dair önemli bir sorgulama. Oyun tasarımcısı yeni oyununu denemek için bir grubu toplar. Gerçekliği biyolojik oyun aygıtlarıyla sanal dünyaya aktarmış olan existenz adlı oyun, günlük hayatlarımızın bir oyun olup olmadığını düşünmemize yol açar.

1984- Bin Dokuz Yüz Seksen Dört (1984): George Orwell’in aynı adlı romanından uyarlama. Gelecekteki bir distopya düşlenir. Otoriter bir düzende merkez partiye bağlılığı göstermesi için insanın gerekirse akla aykırı olanı bile doğru bellemesi betimlenir.

Sonra(2013):  Senenin son dersinde felsefe hocası bir deney planlar. Herkes nükleer kıyamet sonrası hayatta kalma mücadelesi veren karakterlere bürünecektir. Yaşam mücadelesi, doğal seleksiyon ve aksiyoloji sorgulamasına davet eden bir film.

The Life of David Gale – Ölümle Yaşam Arasında(2003): Bir felsefe profesörü nasıl cinayet ve tecavüzcülükle itham edilir? İdam yolundaki bir felsefecinin yaşadıklarını izleyeceksiniz.

The Box- Kutu(2009) Kapınızın önünde bir kutu buluyorsunuz, ertesi gün garip bir adam kutudaki butona basarsanız 1 milyon dolarınız olacağını söylüyor. Ancak buton dünyanın herhangi bir yerinde bir kişinin ölümüne yol açacaktır. Haberiniz olmadan birinin öleceği halde bir butona basar mıydınız?

Casablanca (1942): II. Dünya Savaşı ve Nazi karşıtlığı göze çarpar. Çek direniş örgütünün lideri Victor Lazlow, Alman toplama kampından kaçarak Casablanca’ya gelir. Faşizmden kaçış hakkında dünya savaşı sürerken çekilmiş direniş filmidir.

Snowpiercer(2003): Küresel ısınmanın etkilerini gidermek için yapılan deneysel bir çalışma dünyanın buz çağı yaşamasına neden olmuştur. Tüm canlılar soğuktan yok olmuş, ancak kendi ekosistemi olan bir trende insanlar hayatta kalabilmiştir. Trendeki toplumsal düzel ve hayat mücadelesi size mevcut düzeni de sorgulatabilir.

They Live- Yaşıyorlar (1988): Bir işçi bulduğu bir gözlüğü taktığında dünyayı farklı bir gözle görmeye başlar. Dünyada sadece insanlar değil, düzenin sorumlusu olan başka varlıklar da mevcuttur.

The Name of the Rose- Gülün Adı (1986): Hıristiyan tarikatlar arası görüş ayrılıkları, cinayetler, bir Manastır ve etrafında gelişen olaylar. Olay Aristoteles’e de bağlanınca, Umberto Eco’nun oluşturduğu felsefi gizi merak edebilirsiniz.

The Fountainhead(1949) Ayn Rand’ın aynı adlı romanından uyarlama. Mimarlık ve felsefenin buluştuğu bir eser. Bir mimarın mimari paradigmayla olan mücadelesini anlatıyor.

Funny Face- Şahane Macera(1957):  Gershwin kardeşlerin aynı adlı müzikalinden uyarlama. Kitap kurdu bir genç kızın modellik yapmak üzere ikna edilmesi konu edilir. Konusuna göre felsefi, ancak felsefe filmi değil.

The Meaning of Life-Hayatın Anlamı (1983): İngiliz komedi grubu Monty Python’un başarılı çalışmalarından biri daha. Birçok eserlerinde olduğu gibi düşündürerek güldürüyorlar. Bu isimdeki ender filmlerden biri. Çok bütünlüklü bir yapısı yok. Sadece hayatın ne olduğunu göstermek istemişler.

The Matrix (1999): Tüm dünyanın bir bilgisayar programı olduğu ve aslında sömürülmekte olduğumuz fikrine dayalı bir film. Gerçek nedir? İtaat, özgürlük, düşünce gibi konularda felsefi sorgulama yapmamızı sağlar.

The Man from Earth – Dünyalı (2007): En az bütçeyle, en ilginç film nasıl çekilir? Bu film buna yanıt olabilir. Şehirden habersiz taşınmakta olan bir öğretim görevlisi, arkadaşlarınca sürpriz ziyaret edilir. Adam binlerce yıldır yaşamaktadır. Arkadaşlarına bunu anlatır. Diğerleri buna inanmaz ve savını çürütmeye çalışırlar. İnsanlık, ölüm ve hayatın niteliklerine ait düşündürücü bir film.

Artificial Intelligence- Yapay Zeka  (2001): İnsanoğlu işlerini kolaylaştırmak amacıyla yapay zekalı robotlar üretmiştir. David, madde ve mana olarak tam bir insan gibi donatılmış bir robottur. Sevmeye programlanmış olan ilk çocuk robot David, o sırada hasta olmasından dolayı tedavisi bulunana kadar çocukları dondurulmuş bir aile tarafından deneme süreci olarak evlat edinilir.

Pi (1998):Bir matematik dehası olan Max insan hayatının belki de en önemli buluşuna ulaşmak üzeredir. Son on yıl boyunca sayısal olarak tabiatın bir kodlanma sistemine sahip olduğunu keşfetmiştir.

Mr. Nobody- Bay Hiçkimse(2009): 2092 yılında dünyada kalmış son ölümlü olan 117 yaşındaki Némo adlı bir adam. Ölüm döşeğindeki Némo genç bir çocukken bir peronda durduğunu hatırlar. Tren kalkmak üzeredir. Annesiyle birlikte mi gitmeli, yoksa babasıyla mı kalmalıdır? Bu karar, sonsuz sayıda olasılığı doğuracaktır.

Anomalise(2005): Müşteri ilişkileri konusunda uzman olan Michael diğer insanlarla ilişkilerinde sorun yaşamaktadır. Sıradan hayatında bir şeyler değişmektedir. Herkesin tek bir kalıpta olduğu dünyasında farklı ne yapabilir?

American History X- Geçmişin Gölgesinde (1998): Babası zenciler tarafından öldürülen Derek,  bir zenciyi öldürür ve hapse girer. Hapishanede beyazların da aslında siyah adamlar gibi iyi veya kötü olabileceğini fark edecektir.

The Last Station- Askin son mevsimi (2009): Lev Tolstoy’un son yıllarını konu alan biyografik film.

Memento-Akıl Defteri (2001): Leonard, eşini öldürenlerden intikam almak istemektedir. Çok ender rastlanan ve tedavisi olmayan hafıza kaybı hastalığına sahiptir. Karısının ölümünden önceki olayları detaylarıyla hatırlayabilmesine karşın yeni hatıraları hatırlayamamaktadır. Ne yaptığını ve kiminle konuştuğunu anımsayamaz.

Dorian Gray(2009): Oscar Wilde’ın aynı adlı romanından uyarlanan film tablosunu yaptırarak genç kalan Dorian’ın hikayesini anlatıyor. Dorian’ın yerine tablo yaşlanıyor ve zarar görüyor ancak bunun yan etkileri ve maliyetleri var.

The Truman Show (1998): Truman, güzel bir şehirde mutlu bir yaşam sürmektedir. Öldüğünü bildiği babasını caddede görür. Babasını gördüğünden emindir fakat izini kaybetmiştir. İlerleyen günlerde çeşitli gizemli anlar yaşayan Truman bir şeylerin yolunda gitmediğini fark edecek, sahip olduğu hayatın gerçek olup olmadığını anlamaya çalışacaktır.

The Fall- Düşüş(2006): Engelli bir adam ile küçük bir kızın hastanede yaşadıkları olağandışı sevgi öyküsüdür. Adam ve kız kendi aralarında, intikam peşindeki beş kahramanla ilgili bir masal uydururlar: Maskeli bir kabadayı, Afrikalı kaçak bir köle, Hintli bir mistik, İtalyan bir anarşist ve bir doğabilimci, ıssız bir adaya sürgün edilmişlerdir.

Life of Pi – Pi’nin Yaşamı (2012): Aynı adlı kitaptan uyarlama. Okyanusun ortasında bir kayıkta. Bir aslan ve bir genç adam hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Görsel olarak en başarılı filmlerden, uyarlama olarak da kitaba sadık ve mesajı güzel veriyor.

Dead Poets Society- Ölü ozanlar Derneği (1989): Aynı adlı kitaptan uyarlama. Bir öğretmenin öğrencilerine özgürlüğü, hayatı yeniden anlamayı, dünyaya farklı açılardan bakmayı öğretmesi konu edilir. Ancak okul yönetimi ile tam örtüşmeyen bu ders anlatımı idari problemlere konu olur.

Cosmopolis (2012): Aynı adlı kitaptan uyarlama. Bir limuzinin içinde genç bir milyarderin 24 saat içinde değişen hayatını, kaygılarını, mücadelesini izliyoruz. Kapitalizmin bir seyrini oluşturuyor. Sonu da ahlak sorgulamasına bağlanıyor. Uzun diyaloglar ve erotik sahneler sevmiyorsanız geçe geçe izlersiniz.

A torinói ló- Torino Atı(2011): 1899’da Friedrich Nietzsche bir atın kırbaçlanmasına şahit olur. Ata sarılır, korumaya çalışır, yere düşer. 1 ay sonra da ciddi zihinsel rahatsızlık tanısıyla yatalak olacaktır. (ölümüne kadar 11 yıl bakıma muhtaç kalmıştır)  Bu film Nietzsche’nin sarıldığı ata odaklanıyor. Bir çiftçi ve kızına ait olan bu atı ve sahiplerini hikayenin merkezine alıyor. Uzun uzun at koşması izleyeceksiniz. Ancak birkaç planda dahi yeterince düşündürmektedir.

Barry Lyndon(1975): Yedi Yıl Savaşları sırasında geçen film, İrlandalı bir serüvenci olan genç Redmond Barry’nin savaşlara katıldıktan sonra soylular arasına girmesini, yükselişini, servete kavuşmasını, dul bir soyluyla evlenerek Barry Lyndon adını alışını, sonra da hırslarına yenilerek yeniden sefalete düşmesini anlatmaktadır. 

A Clockwork Orange- Otomatik Portakal(1971) Alex adlı genç zaman geçirmek için üye olduğu sokak çetesi ile beraber birçok suç işler. Çete ile ayrılığa düşünce onlar tarafından ihbar edilir. Polis tarafından beyninin yıkanarak topluma kazandırılma metodu ve sonrası anlatılır.

Eternal Sunshine of the Spotless Mind- Sil baştan  (2004): Joel iki yıllık sevgilisinden ilginç bir haber alır, teknolojik bir deneye katılan sevgilisi ilişkilerini tamamen hafızasından sildirmiştir, kim olduğuna dair bir fikri yoktur ve bunu bildiren bir yazı gelmiştir. Haberi alınca sinirlenen Jeol, aynı deneye kendisi de katılır.

Full Metal Jacket (1987): Vietnam Savaşı öncesi Amerikan ordusunun eğitimleri ve Vietnam Savaşı sırasında Amerikan ordusundaki askerlerin başından geçen olağan olaylar anlatılmaktadır.

Howl- Ulumalar (2010): Allen Ginsberg’in efsanevi şiiri Ulumalar’ın dava edilişini işliyor. Şiir müstehcen bulunduğu için 1957’de dava ediliyor. Mahkeme görülürken, paralel akışla Ginsberg röportajı canlandırılıyor.  Şiir, edebilik, sanat ve değeri, zevklerin göreliliği ve ilginç bir yazarın hayatını izleyeceksiniz.

Bir Ayrılık  -Cüday-i Nadir Ez Simin (2011) : İran’da bir çift boşanmaktadır. Mahkeme süreci, kızlarının bu ayrılığa karşı tepkileri ve boşanma ile ortaya çıkan sorunları işleyen özgün bir film. 2011 Akademi Ödülü’nü almış, ayrıca Metacritic’te aynı yıl en yüksek puanlı filmmiş. Çağdaş İran yaşamını ve İslamın günlük yaşama etkisini anlatan güzel bir yapım.

Antonia’nın Yazgısı- Antonia(1995): Antonia adlı bir kadın, doğduğu köye geri döner ve anaerkil bir düzen kurmaya çalışır. Feminizme ilişkin felsefi bir film diyebiliriz. Din, toplumsal ilişkiler, cinsellik, hayatın nitelikleri gibi çok geniş bir konular yelpazesi var. Baştan sona ilgi çekici ve sorgulatıcı bir başyapıt.

Meet John Doe ( 1941): Bir muhabir talihsiz meslek hayatını canlandırmak için yalan habere başvurur. ABD. de isimsizleri isimlendirmek için kullanılan John Doe adı ile, basit bir vatandaştan gelmiş gibi mektup yazar. Buna göre John Doe Noel akşamı belediye binasından atlayıp intihar edecektir. İnsanlığa çok öfkelidir. İnsanların bencilliğine ve uzaklığına kırgındır. Çok popüler olunca gazeteciler hemen parasız bir adam bulur ve sahte John Doe gerçekleşmiştir. Ülke çapında bir politik harekete dönüşen bu etkinliğe iktidar sahipleri de ortak olmak ister.

Şebeke- Network(1976): Reytingleri düşük bir TV kanalı, eski spikerini işten çıkarmaktadır. Spiker canlı yayında intihar edeceğini söyler. Spiker uzun yıllar çalıştığı kanaldan atılmanın etkisiyle protest konuşmalar yapmaya başlar. Başlarda pek hoş karşılanmasa da, kanalın reytingleri artınca protesto abartılır. Spiker insanın öfkesini aktaran bir örnek adam haline gelmiştir. Bütün düzene karşı sorgulamalar yapar. Medya ve popüler kültür hakkında iyi bir seyir.

İkiru-Yaşamak(1952): Tokyo’da, orta yaşlı bir devlet memuru otuz yılını tamamen monoton biçimde kırtasiye işleriyle uğraşarak geçirmiştir.  Ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenince son bir gayretle hayatına anlam kazandıracak bir iş başarmak ister ve bunun için de canla başla bir mücadelenin içine girer.

Interstellar- Yıldızlararası(2014): Yakın gelecekte Dünya çevresel felaketlerle boğuşmaktadır. İnsanoğlu yok olmanın eşiğindedir. Başkahraman Cooper çiftçilik yapan bir uzay adamıdır.(astronot) İnsanlar gıda ve sağlık konularında sıkıntı yaşamaktadır. NASA‘dan artık birkaç bilim adamı da insanları Dünya’dan farklı bir yere ulaştırmaya çabalamaktadır. Varlık, zaman, insanlık ile ilgili sorgulamalar yapmanızı sağlayacak.  

Under the Skin-Derinin Altında(2013):Michel Faber’in romanından uyarlanan film Isslerley adlı bir uzaylı yaratığı konu ediniyor. Yaratık bir kadın kılığındadır ve otostop çeken insanları cinsel açıdan etkileyerek kaçırmaktadır. İnsanları gıdaya dönüştürmektedir. Biraz sıkıcı, ama sonunda “uzaylıya şiddet” ile “kadına şiddet” konularında felsefe yaptırabilir. Çok anlamadım, o yüzden felsefi diyebiliriz.

Der Himmel über Berlin- Berlin Üzerindeki Gökyüzü (1987): İki melek insanları gözlemektedir. Bu melekler zamanın başlangıcından beri oradadırlar ve çağlar boyunca doğanın ve insanların geçirdiği bütün değişimlere tanık olmuşlardır. Her şeyi gören ama hiçbir şeye müdahale edemeyen bu meleklerden birisi ölümsüzlükten bıkarak insanların arasına karışmayı dener.

Circle(2015): Bir grup insan kendilerini karanlık bir mekanda küçük çemberler içinde bulurlar. Çemberin dışına çıkan çarpılmakta ve ölmektedir. Kimse çemberin dışına çıkmaz, ancak insanlar ölmeye devam eder. Sonradan anlaşılır ki ölenler oylama ile belirlenmektedir. Kimin yaşamayı hak ettiğine ve ötekileştirme eğilimlerimize yönelik bir değer felsefesi yürütülebilir.

Die Welle- Tehlikeli Oyun (2008): Bir öğretmen proje dersi için anarşi konusunu seçmek ister. Bununla birlikte başka bir öğretmenin aynı konuyu aldığını görür. Ona otokrasi konusu kalmıştır. Farklı bir konu ile farklı bir yol da izlemeye karar verir. Proje dersi sınıfın dışına taşar ve hiç beklenmedik sonuçları olur.

In Time- Zamana Karşı (2011): Para birimi yerine zamanın kullanıldığı bir gelecekte geçmektedir. 25 yaşına basan insanlar her gün çalıştıkları kadar zaman kazanmakta ve ölmemek için zaman kazanmak zorundadırlar. Bir kişi bu düzeni sorgulamaya başlar.

Küçük Prens- The Little Prince(2015): Küçük bir kız annesinin ona hazırladığı hayat planı için var gücüyle çalışmaktadır. Yan komşuları olan pilot onu bambaşka bir dünya ile tanıştırır. Çalışmanın ve rekabetin kıskacında olan gerçek dünyanın aksine, her şeyin mümkün olduğu Küçük Prens’in dünyasına girerler.

Cesare deve morire- Sezar Ölmeli (2012): Gerçek bir hapishanedeki mahkumların Shakespeare’in Jül Sezar adlı tiyatro oyununu sergilemesini izlemekteyiz.

Drone(2017): Amerika’da bir insansız hava aracı pilotu günlük yaşantısında belli etmeden Pakistan’daki operasyonlarda insanları bombalamaktadır. Günümüz savaşlarını ve insanların savaştaki konumlarını sorgulamak için birebir.

Sofinin Dünyası-El Mundo De Sofía(1999): Felsefe tarihini özetleyen aynı adlı kitabın filmi. Felsefeye giriş için seçilebilir.

History of World Part I(1981): İnsanlığın tarihini Fransız Devrimi’ne kadar eleştirmeye çalışan bir komedi. Ciddiyetsiz, ancak çoğu ciddi filmden daha sorgulayıcı bir yaklaşımı var.

Ölüm Oyunu-Battle Royal(2000): Japon liseli öğrenciler bir adaya zorla gönderilir. Hepsine birer silah verilir ve birbirlerini öldürmeleri istenir. Son dönem video oyunlarındaki temanın sinemadaki hali.

Stalker- İz Sürücü (1979):İz sürücü olarak bilinen bir adam iki arkadaşıyla dikenli tellerin çevrili olduğu ve askerlerin koruma altına aldığı bölgeye gider.  Bölgenin insanın en içteki dileğini yerine getirdiğine inanılmaktadır. Felsefi bir yapım olduğu söylenegelmiştir. Anlaşılması zordur. Anlamış gibi yapıp filmden alıntılar kullanmak felsefi bir etkinliktir.

AYRICA:

Ayn Rand: A Sense of Life,  Derrida,  Being in the World(Heidegger), Giordano Bruno, Wittgenstein, Beyond Good and Evil(Nietzsche), Nietzsche Ağladığında, Destiny(İbn-i Rüşd), Freud (1984), Lacan parle, Manufacturing Consent: Noam Chomsky and the Media Face to Face, Professor Jung, Tehlikeli İlişki(Jung-Freud), Karl Marx – Ein Philosoph macht Geschichte gibi filmler filozofların hayatlarını işlemektedir.Her-Ask (2013), Zardoz (1974), Atlas Shrugged: Atlas Silkindi (2011), Hokuto no Ken (1986), Sans Toit ni Loi- Çatısız Kuralsız(1985), The fountain- Kaynak(2006), Invention of Lying- Yalanın İcadı(2009), Agora(2009), Oxford Murders- Oksford Cinayetleri(2008)The Unbearable Lightness of Being- Varolmanin dayanilmaz hafifligi(1988),Lucy(2014), Leaves of Grass-Çifte Bela(2009), Purge(2013) izlenebilecek diğer felsefi filmler içerisindedir.


FELSEFİ DİZİLER

Dekalog(1988): Polonyalı yönetmen Krzysztof Kieslowski’nin başyapıtı.  Dekalog, “10 emir” üzerine işlenmiş 10 adet filmden oluşuyor. Her biri gerek çekim, gerek fikir açısından müthiş göndermelere sahip. Her bölüm ayrı bir öyküyü işliyor ancak kahramanların birbirine bağlandığı benzer çevrede geçiyor.

Black Mirror- Kara Ayna(2011-[dizi]) : Hayatın acı yönlerini ve teknolojinin fark edilmeyen karanlığını işleyen bölümlerden oluşuyor. Bölümler bağımsız, ancak tüm dizinin modern hayatı eleştirdiğini söyleyebiliriz.

Rick and Morty(2013-…) Çılgın bir bilim adamı ve kızının ailesi ile başlarından geçen paralel evrenler konu edilmekte. Bu animasyon günümüzde geldiğimiz felsefeyi en absürd biçimde ve en eğlenceli sunumuyla anlatıyor. Varoluşçu bir yapım olduğu kesin.

Westworld(2016-[dizi]): Gelecekte insanları eğlendirmek için insansı robotlardan kurulu bir lunapark yapılmıştır. İnsandan ayırt edilemeyen robotlar Amerika’nın Vahşi Batı temasını hayata geçirmektedirler. İnsanlar bu ortamı yaşamak için ücret ödemekte ve eğlenmektedirler. Ne var ki robotlardan bazıları robotluğun dışına çıkmak ve bazı kodları manipüle etmek yolundadır.

True Detective- Sezon 1(2014): İki polis dedektifinin bir dizi cinayeti çözmeye çalışırken kötülük ve cinayet hakkında sorgulamalarını izleyeceksiniz.

Mr. Robot(2015): Gündüz siber güvenlik uzmanı, gece hacker olarak yaşayan bir kişinin gözünden çağımızın sanal yaşantısına şahit olacaksınız.

House Md.- Doktor House(2004-2012): Sorunlu bir doktorun sorunlu hastalıklarla ve de en önemli sorun olan insanla mücadelesi anlatılmaktadır.

The 100(2013-[dizi]): 2052 yılında Dünya nükleer facia ile yaşanmaz hale gelmiştir. Dünya’nın hemen dışında bulunan çeşitli ülkelerin uzay istasyonları bir araya gelerek insanların hayatlarını sürdürmelerine olanak sağlar. Bu istasyonda kaynaklar sınırlıdır. İstasyonun kaynakları tükenmeye başlayınca 100 tane mahkum yeryüzüne gönderilir.

FELSEFİ BELGESELLER

Baraka (1992): Sadece görüntü ve müzikten oluşan muhteşem bir belgesel. Tüm dünyada inançlıların ibadetlerini ve insan çalışmalarını sergiliyor. İzlerken akla o kadar soru geliyor ki, tam dikkat veremediğinizi düşünüp bir daha izleyeceksiniz. Katsi Üçlemesi’nin ikinci filmidir. Serinin ilk filmi Chronos(1985), üçüncü filmi ise Samsara(2011)‘dır.

Cosmos (1980): Fizikçi Carl Sagan’ın dizi halinde hazırladığı belgeseldir. Tüm dünyada birçok insan bu belgeselden sonra fizikçi olmak istemiştir. Zamanının ötesinde, hayatı, evreni ve insanlığı sorgulatan bir yapım. En azından Hawking’in aksine, “felsefe öldü” demiyor. Felsefeye saygı duyuyor. 2014 yılında N.G. Tyson’ın sunduğu aynı adlı yapımın ilham alındığı eserdir. Bu da önerilir.

Solucan Deliğinden- (2010): Morgan Freeman’ın sunumuyla fiziğe dair mükemmel bir seyir. Hayatın anlamını ve gerçeklik algısına dair bilgiler içermektedir.

Yaradılış Büyük Sır – Genesis(2004): Belgesel niteliğinde doğal görüntülerle bezenmiş bir anlatı. Hayatın nasıl oluştuğunu, canlılar dünyasını, insan duygularını irdeliyor. Fransız yapımı bu filmde, bir anlatıcı eşliğinde doğanın mistik olarak incelenmesini izleyeceksiniz.

Human- İnsan(2015): İnsan olmanın ne anlama geldiğini sorgulayan ve bunun için dünyadan çeşitli görüntüler paylaşan belgesel.

Zeitgeist(2007): Zamanın ruhu genç yönetmen  Peter Joseph’in belgeseli. Küreselleşme ve kapitalizmin halklar üzerindeki kontrolünü irdelemiş. 2 adet devam filmi daha mevcuttur. Sermayenin politikayı kontrolü, siyasetteki yolsuzluklar gibi mevzulara derinlemesine bakış sergilemektedir.

What the Bleep Do We Know – Ne Biliyoruz ki(2004): Kuantum fizikten yola çıkarak düşünceyi ve algılarımızı sorgulayan belgesel- söyleşi- animasyon filmi. Bilimsellik dolu görünse de bazı yanlış yönlendirmelerle doludur. İnanarak izlemek yerine sorgulayıp tartarak düşünmenizi tavsiye ederim. Fiziğin uç noktalara gittikçe felsefeye evrilmesini özetleyen bir film.

Human Planet(2011): İnsanın dünyaya etkileri hakkında görselliğiyle şaşırtan bir yapım.

Andrew Marr- Dünya Tarihi (2012): İnsanlık tarihini ilkel dönemlerden, çağdaş zamanlara kadar işleyen bir belgesel serisidir.

Life In A Day(2010): Felsefi bir belgesel arıyorsanız “Bir Gün İçinde Hayat” tam size göre. Aslında hepimize göre olduğunu söyleyebiliriz. Hayatta olmanın ne anlama geldiğini sorgulayan, bir gün özetinde insanı yakalayan bir film. Felsefi film arıyorsanız bunu görmelisiniz.

Stephen Hawking- Büyük Tasarım (2012): Stephen Hawking’in hayatın anlamına dair fiziksel açıklamalarını içermektedir.

Nostalgia de la luz- Işık için Nostalji(2010): Evrenin oluşumu ve gök cisimleri ile diktatör Pinochet döneminin siyasi tutuklularının yaşantılarını paralel olarak işleyen belgeseldir. Önemli sorular sormaktadır. Tamamı konuşmalar ve beyanatlardan oluşmaktadır.

TÜRK YAPIMI FELSEFİ FİLMLER

Yazgı (2001): Albert Camus’nün Yabancı adlı eserinden etkiler taşır. Zeki Demirkubuz sinemasının klasik bir örneği. Sıradan bir adamın yaşamında sıra dışı şeyler olur. Adamın olaylara karşı tepkisizliği ve yazgı anlayışı seyircinin dikkatini çeker. Bireyin kendine ve hayata yabancılaşması, kendini çevresinin akışına bırakması ve olayların sorgulanmasına dair önemli bir yapım.

Masumiyet(1997):  Hapishaneden istemeden çıkan Yusuf amaçsız bir hayata sahiptir. Bir hayat kadını ve ona hayatını adayan bir fedai ile tanışır. Herkes kadına aşık olmaktadır, ancak kadın başkasını sever.

Ahlat Ağacı(2018):Sinan Karasu Çanakkale’de sınıf öğretmenliği okumuş, atama bekleyen öğretmenler kervanına katılmıştır. Ailesi Çanakkale’nin kazasında yaşamakta, yöre insanının ve koşulların darlığı Sinan’ı zorlamaktadır. Yönetmenin ülkesinden otantik bir tema bulduğu, bunu otantik olmayan felsefi diyaloglarla süslediği görülmekte. Temel insan problemlerinden biri olan aydınlanma ve gelişme Türkiye’nin içi boş aydınlanmasının “atanamayan öğretmen” tezadıyla irdelenmiş.

Kış Uykusu(2014): Emekli bir oyuncu olan Aydın genç karısı ve boşanmış kız kardeşi ile Kapadokya’daki otellerinde hayatlarını sürdürmektedirler. Hayatın gidişatına biraz uzaktan bakan Aydın günlük olaylar sonucunda sorunlara dahil olmak durumundadır.

Anayurt Oteli (1987): Yusuf Atılgan’ın hayatın gidişatına dair eserinin sinema uyarlamasıdır. Ömer Kavur yönetmeni ve uyarlayanıdır. Otel katibi Zebercet’in tekdüze yaşamındaki heyecan arayışı ve bilinmeze doğru yolculuğu, kitap kadar iyi olmasa da, yansıtılabilmiştir. Muhakkak izlemenizi, ya da okumanızı öneririm.

Bir Ses Böler Geceyi(2011): Süha üniversitede çalışan bir araştırma görevlisidir. Şiddetli yağmur yağan bir gece arabasını bir mezarlık duvarına çarpar. Boş mezarın sahibi olması gereken Alevi genci İsmail, gerçeğin hakkın ve hikmetin peşinde, sofu olma hevesinde birisidir ve genç yaşta intihar etmiştir… Ahmet Ümit’in aynı adlı eserinden senaryolaştırılmıştır.

Durak(2016): Gizli bir tarikat insanları takip etmekte ve onların hayatlarındaki kötülükler ile ilgili bir davet hazırlamaktadır. Kötülüğün doğasına dair ilginç bir izlence olabilir.

AYRICA:

Ali’nin Sekiz Günü(2009)Yol (1982)Sürü(1979)Uzak(2002)Yeraltı (2012)Takva (2006)Çoğunluk (2010)Nokta(2008)Gemide(1998)Karanlıktakiler(2009)Bir Zamanlar Anadolu’da(2011)Mandıra Filozofu(2014)Ali’nin Sekiz Günü(2009)Kavanozdaki adam(1987)Garip Bir Koleksiyoncu(1991)Tepenin Ardı(2012)

10.707 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page