top of page

Bu çocuklar nasıl okuyacak?

  • Yazarın fotoğrafı: FDM
    FDM
  • 3 gün önce
  • 5 dakikada okunur

Artık daha az çocuk kitap okuyor ve bunda tabletler, telefonlar kadar ebeveynlerin eline kitap almaması da etkili. Çocuklar rol model bulamıyor

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Emma Jacobs/The Financial Times

İngiltere’nin güneydoğu kıyısındaki St. Leonards’da bulunan Silverdale İlkokulu öğrencilere kitap okumanın zevkini anlatmak için elinden geleni yapıyor. Çocuklara her gün kitap okunuyor, okula yazarlar davet ediliyor ve öğrenciler boş zamanlarda okuyacakları kitapları seçmeye teşvik ediliyor.

Koridor duvarlarına asılı posterler analog algoritma görevi görüyor. Belli bir kitabı sevmiş öğrencilere bundan sonra ne okuyabilecekleri öneriliyor.

“Okudukça yazasım geliyor”

10-11 yaşındakilerden oluşan küçük gruplar bir araya gelip kitaplar hakkında konuşuyor. Lacey okumanın yaratıcılığını tetiklediğini söylüyor. “Okuyunca benim de kitap yazasım geliyor ve zihnimde kendi hikayemi yaratıyorum” diyor. Erkek çocuklardan biri pek de etkilenmemiş gibi. Ona kalsa okumak yerine futbol oynamayı seçermiş. “Sevmiyorum işte” deyip omuz silkiyor.

Öğretmeni Nicki Duckett çocuğun gönülsüzlüğünden etkilenmiyor. Verdiği okuma derslerinin amacı okuma “becerisi” ile “iradesini” bir araya getirmek. 20 yıllık eğitimcilik hayatında oyunların ve akıllı telefonların, okuldaki yoğunluğun, ders dışı kulüp ve aktivitelerin “çocukların vaktinden giderek daha fazla çaldığına” bizzat tanık olmuş.

Covid kapanmaları sırasında okul ve kütüphanelerin kapalı kalmasının da özellikle evde okuyacak kitabı olmayan çocukları “etkilediğini” söylüyor. “Aileler okulu evden yönetme konusunda büyük baskı altındaydı. Bu yüzden okuma görece önemsiz sayılmış olabilir” diyor.

Ama mesele kriz seviyesine ulaştı. Haziran ayında İngiltere Ulusal Okuryazarlık Kurumu (NLT) tarafından yayınlanan araştırmaya göre çocukların okuma zevki “yirmi yılın en düşük seviyesine indi.” 5-8 yaş grubundaki çocukların yüzde 62.7’si okumaktan keyif aldığını söylerken 8-18 yaş grubunun sadece yüzde 32.7’si okumaktan “çok fazla” veya “çokça” zevk aldığını bildirdi. Bu oran 20 yıl öncesine göre yüzde 18.7 puan, 2024 yılına göreyse yüzde 1.9 puan daha düşük.

İngiltere’deki bu gerileme aslında Batı dünyasındaki genel trendi yansıtıyor. ABD Ulusal Eğitim İlerlemesi Değerlendirmesi’ne (NAEP) göre 2023 yılında çocukların sadece yüzde 14’ü hemen her gün kendi istekleriyle kitap okuduklarını bildirdi. Bu oran 2020 yılına göre yüzde 3 puan, 2012’ye kıyasla yüzde 13 puan daha düşük.

57 ülkeden 10 yaşındaki çocukları değerlendiren 2023 Okuma ve Okuryazarlık Gelişimi Çalışmaları ile 2019 Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı’ndan alınan verilere dayalı yeni bir akademik makale yayınlandı. Makalede “Dünya genelinde gençlerin okumaya yönelik tutumu ve okuma sıklığında görülen gerileme ciddi bir endişe kaynağı. Birden fazla kuşağı kapsayan bir ilgisizlik ve soğuma döngüsüyle karşı karşıya olabilir miyiz?” ifadelerine yer verildi.

Çalışmaya göre “Duruma etki eden çok sayıda faktör var. Bazı ülkelerde yetişkinlerin okuma oranlarındaki gerileme de buna dahil. Evde, okulda ve toplum genelinde okuyan yetişkin rol modeller olmadıkça çocukların okuma alışkanlığı geliştirmesinin daha da zorlaşması muhtemel.”

Makalede teknolojinin gelişimi, teste dayalı öğretim gibi başka faktörlere de işaret ediliyor.

Ortaokul kritik sınır

Uzmanlara göre çocuklar ortaokul seviyesine geçtikçe okuma ilgisi sönmeye başlıyor. NLT CEO’su Jonathan Douglas “Ergenler için en önemli şey bir grubun parçası olmak olduğundan, yalnız geçirdikleri vakitler azalıyor. Okuma alışkanlığı da güme gidiyor” diyor.

Ama okumadaki gerileme istihdam, demokrasiye katılım, ayrıca dijital dezenformasyon çağında giderek önem kazanan eleştirel düşünce gibi kültürel beceriler üzerinde de olumsuz etki yapıyor. Örneğin bir rapora göre okuma becerisinde sağlanacak iyileştirmelerle İngiltere’nin GSYİH’i yılda 4.6 milyar sterlin artırılabilir.

Yönetici Douglas “Okumaya ve okuma alışkanlığına bugün bile ‘olsa iyi olur’ gözüyle bakılıyor. Ekonomik büyümenin ve sosyal adaletin merkezinde yer aldığı görülmüyor” diyor.

İngiltere Eğitim Bakanı Bridget Phillipson tehlikenin farkında. Financial Times’a konuşan bakan “Gençlerin keyif için giderek daha az okuyor olması tehlike çanlarının şiddetle çaldığı anlamına geliyor” dedi.

Matematikte zorlanınca evebeyn korkuyor ama…

Okumaya ilginin azalmasının altında yatan sebepler karmaşık. Yönetici Douglas öncelikle son on yılda “okuma yazma alışkanlığı çok düşük olan yetişkin sayısındaki artışa” dikkat çekiyor. OECD’nin son araştırmasına göre İngiltere’de okuma yazma alışkanlığı çok düşük olan yetişkinlerin oranı yüzde 16.4’ten yüzde 18’e çıkmış durumda.

Öğretmen Duckett ise toplumdaki yerleşik yargılara işaret ediyor. “Ebeveynler matematikteki başarısızlığın önemli bir problem olduğunu hemen kabul ediyor. Ama öğretmen anne-babaya çocuğun İngilizcede veya okumada bocaladığını söyleyince bunu çok da büyük bir sorun olarak görmüyorlar” diyor.

Sosyoekonomik dezavantajlar eğitimdeki başarıyı olumsuz etkilese de NLT okulda ücretsiz yemek verilen çocukların diğerlerine kıyasla okumayı biraz daha fazla sevdiğini (yüzde 67’ye karşı yüzde 69) tespit etti. NLT eğitim direktörü Andrew Ettinger kültürel değişime işaret ediyor: “Okumak artık ana akım bir hobi olarak görülmüyor” diyor.

YouGov’un yeni anketine göre İngiltere’de son bir yılda kitap okumamış yetişkinlerin oranı yüzde 40’ı buluyor.

Okurlukta cinsiyet farkı

Kütüphaneye erişim de bir başka faktör. İngiltere genelindeki her yedi devlet ilkokulundan birinin kütüphanesi yok. Sosyoekonomik açıdan dezavantajlı bölgelerde bu oran 4’te 1’i buluyor.

Başka trendler de giderek belirginleşiyor. Geçen yıl keyif için kitap okuduğunu söyleyen kız çocuklarının oranı yüzde 39.1, erkeklerin oranı ise yüzde 25.7 olarak tespit edildi. NLT’den Douglas’a göre aileler erkeklerden ziyade kız çocuklarına hediye olarak kitap alıyor ve kütüphaneye kızları daha sık götürüyor. Douglas “Okuma feminen bir faaliyet olarak görülüyor” diyor.

Çocuk kitapları yayıncısı HarperCollins’in yayınladığı rapora göre “her gün veya neredeyse her gün” kendilerine kitap okunan 2 yaş altı erkek çocukların oranı yüzde 29 iken aynı yaş grubundaki kızlarda bu oran yüzde 44.

Bazı yazarlar ise sorunun okunacak cazip metinlerin azlığından kaynaklandığı görüşünde.

Çocuklar birbirlerine oyun anlatıyor

Ama çoğunluğa göre okumanın önündeki en büyük engel, teknoloji. Enders Analysis CEO’su ve yayın direktörü Douglas McCabe “Gençler için metinler görsel ve işitsel materyaller kadar önemli değil” diyor.Sandown İlkokulu'ndandan müdür yardımcısı Tugwell’e göre de teknoloji en büyük engel. “Hepsi bu yaşta girmemeleri gereken uygulamalarda dolaşıyor. Hepsinin WhatsApp’ı var, hepsi devasa grup sohbetlerine katılıyor. Okumak yerine X-Box’taki oyunlarını anlatıyorlar” diyor.

Ancak teknolojinin elektronik cihazlar üzerinden öğrenmeye ve ödev yapmaya yardımcı olduğunu kabul ediyor.

Aslında metin seviyorlar

NLT’nin araştırmasında kitap okumayı sevmeyen çocukların ekranda şarkı sözü, hayran hikayeleri ve haber metinleri okumayı sevdikleri tespit edildi.

Kurumun eğitim direktörü Ettinger “Farklı metin biçimleriyle haşır neşir olmaları hiç olmamalarından iyidir. Oyunların içinde de bolca okuma, bolca metin ve anlatı var” diyor.

Buraya dikkat çekmenin çocukların kendilerini okur olarak görmesini sağlayabileceğini düşünüyor:

“Çocuklara, ‘Ekranı bırak, git kitap oku’ demekle hallolmuyor çünkü dünya artık böyle bir yer değil.”

Douglas’a göre teknoloji ebeveynler için de sorun. “Onların elinde de her zaman telefon olduğu için örnek olamıyorlar. Üstelik çocukları elektronik cihazlara yönlendirme ihtimalleri artıyor” diyor. Stresin ve hayat pahalılığının da rol oynuyor olabileceğini ekliyor.

Teknoloji avantaja dönebilir

İngiltere ve Norveç’te okuma ve çocuk gelişimi profesörü olarak görev yapan Natalia Kucirkova ise farklı düşünenlerden. Ona göre çocukların okuma alışkanlığındaki düşüşten akıllı telefonları ve tabletleri sorumlu tutmak adil değil. “Bu teknolojiler ile okuma arasında çok daha incelikli bir ilişki var” diyor.

Kucirkova’ya göre öğrenim ilkeleri göz önünde bulundurularak dikkatle düzenlendiği takdirde “ekranlar özellikle okuma konusunda spesifik ihtiyaçları olan çocukların okuma alışkanlığını geliştirebilecek eşsiz interaktif özellikler sunuyor. Örneğin yazı boyutunu büyütme, sözlü geri bildirim, kelimelerin anlamını açıklayan yerleşik sözlükler ve ek bilgilere hızlı erişim imkanı getiriyor.”

Üretken yapay zeka destekli dijital okuma platformları için de aynısı geçerli.

Hollanda’daki Radboud Üniversitesi’nde ergenlerin okuma alışkanlıkları üzerine çalışan akademisyen Jeroen Dera sosyal medyanın online okur toplulukları kurmaya da yarayabildiğini hatırlatıyor.

NLT’ye göre okuma alışkanlıkları sosyal medyadan en çok etkilenen kesim ise 16-18 yaş grubu. Ama Dera teknolojinin birçok örnekte fazlasıyla dikkat dağıtıcı bir rol üstlendiğini kabul ediyor.

HarperCollins raporuna göre ebeveynler genellikle çocukları okuma öğrenince “tembelleşecekleri ve kendi başlarına okumayacakları korkusuyla” onlara kitap okumayı bırakıyor. Sık kitap okuyan dört yaşından küçük çocukların oranı 2012 yılında yüzde 64’ken bugün yüzde 41’e indi.

Yetişkinlerin de eskisi kadar okumaması etkili olabilir. YouGov’un yeni anketine göre İngiltere’de son bir yılda kitap okumamış yetişkinlerin oranı yüzde 40’ı buluyor. 

 
 
 

Comentários


©2018 by Felsefe DERS Materyalleri. Proudly created with Wix.com

bottom of page