ARGÜMANLARI DEĞERLENDİRİRKEN KARŞILAŞILAN SORUNLAR
Rasyonel bakımdan ikna edici bir argüman ya tümdengelimsel açından geçerli ya da tümevarımsal açıdan kuvvetli olmalıdır. Tümdengelimsel açıdan geçerli bir argüman eğer (belirli bir anda) öncülleri kabul etmek için iyi bir nedeniniz varsa (o anda) sizin için rasyonel bakımdan ikna edicidir. Tümevarımsal açıdan kuvvetli bir argüman eğer (belirli bir anda) öncülleri kabul etmek için iyi bir nedeniniz varsa ve argüman (o anda) sizin için yenilgiye uğramamışsa (o anda) sizin için rasyonel bakımdan ikna edicidir. Tümevarımsal açıdan kuvvetli bir argüman, elinizde o argümanın sonucunu reddetmeyi savunan sizin için daha yüksek rasyonel ikna ediciliğe sahip bir argüman varsa (o anda) sizin için yenilgiye uğramıştır.
Geçerliliğin, tümevarımsal kuvvetin ve sağlamlığın aksine rasyonel ikna edicilik argümanların kendilerinden kaynaklanan bir özellik değildir. Aynı zamanda belirli bir kişinin (belirli bir anda) argümanla arasındaki ilişkiye bağlıdır. Bir argüman, bir kişi için rasyonel bakımdan ikna ediciyken bir başkası için ikna edici olmayabilir; bir kişi için belirli bir anda ikna ediciyken aynı kişi için başka bir anda ikna edici olmayabilir. Argüman sağlam olsa da sizin için rasyonel balamdan ikna edici olmayabilir, zira öncüller doğru olabilir ama onları kabul etmek için iyi bir nedeniniz olmayabilir veya tüme- vanmsal açıdan sağlam olduğunu fark ettiğiniz bir argümanın öncüllerini kabul edebilirsiniz ama argüman sizin için yenilgiye uğramış olabilir. Üstelik bir argüman sizin için rasyonel açıdan ikna edici olabilir ama sağlam olmayabilir. Çünkü öncüllerden birinin yanlış olmasına rağmen, belirli bir öncüller kümesini kabul etmek için iyi nedenleriniz olabilir. Ancak bir argümanın sizin için rasyonel bakımdan ikna edici olup olmadığı, yalnızca sizin onu ikna edici bulup bulmamanızla ya da argümanın sizi gerçekten de ikna edip edememesiyle ilgili değildir. Zira bir argümanın bizi gerçekten ikna edip etmediği sorusunun aksine, rasyonel ikna edicilik konusunda yanılabiliriz. Rasyonel bakımdan ikna edici olmadığını düşündüğünüz bir argüman aslında öyle olabilir ya da ikna edici olduğunu düşündüğünüz bir argüman aslında öyle olmayabilir. Rasyonel ikna edicilik kavramı, argümanların amacını yansıttığı için önemlidir: Argüman ile iknanın ayırt edici hedefi, insanları rasyonel bir biçimde, yani belirli bir sonucu kabul etmeleri için iyi nedenler sunarak ikna etmektir, yalnızca öyle yaparmış gibi görünerek değil. Kişi sonucu kabul etmese bile aslında kabul etmesi gerekir.
Mantıksal değerlendirme ve argümanların geçerli ya da tümevarımsal açıdan kuvvetli olmadıklarını göstermeye yönelik çeşitli gayrı resmî yöntemler mevcuttur. Temel amaç, tümdengelimsel geçerlilik ve tümevarımsal kuvvet tanımlarını uygulamaktan ibarettir ama daha zor örneklerde bunu yapmayı kolaylaştıran bazı stratejiler bulunmaktadır. Hemen her zaman faydalanabileceğiniz bir strateji, argümanın sonucunun yanlış olduğunu varsaymak ve bu durumda tüm öncüllerin yine de doğru olup olamayacaklarına bakmaktır. Argüman sonucunun koşullu bir önerme olduğu durumlarda kullanılabilecek bir başka strateji de bu koşullu önermenin ön bileşeninin doğru olduğunu farz etmek ve diğer öncüllerin bizi art bileşenin doğru olduğu sonucuna götürüp götürmediğine bakmaktır. Eğer argümanın sonucu bir genelleme ise benzer bir strateji rastgele bir genelleme örneğinin ön bileşeninin doğru olduğunu varsaymaktır. Son olarak, bir argümanın geçersiz ya da tümevarımsal açıdan kuvvetsiz olduğunu göstermenin etkili bir yolu, karşı örnek ile çürütme yöntemidir. Bu yöntem, incelenen argüman ile aynı türde bir çıkarımdan faydalanan ama bariz bir şekilde geçersiz veya kuvvetsiz olan bir argüman sunmayı içerir.
“Ne malum?” eleştirisinden kaçınmak önemlidir. Bu eleştirinin bir şekli, tümeva- rımsal açıdan kuvvetli bir argümanın sonucunun “kanıtlanmamış” olduğundan, yanlış “olabileceğinden” şikâyet etmektir. Bir başkası, argümana değer yüklü bir terim içerdiği gerekçesiyle itiraz etmektir. Rasyonel bir açıdan yaklaşıldığında bunların gerçek birer eleştiri olmadığı açıktır. Ayrıca bir argümanı veya görüşü örneğin, “siyasi doğrucu” ya da “sosyalist” olarak etiketlemekle yetinmekten de kaçınmak gerekir; böyle bir etiketin argüman veya görüş için geçerli olması, tek başına ilgili argüman veya görüşün niçin reddedilmesi veya kabul edilmesi gerektiğini göstermez.
Alıştırmalar
1-a-i şıklarındaki sorular için aşağıdaki argümanı dikkate alın:
P1) Eğer maçı Rangers kazanırsa, bu gece kafede çaylar 1 sterlinden satılacak.
P2) İskoçya Premier Ligi’ndeki bir maçta Rangers ne zaman devre arasına önde girse, hemen her seferinde maçı kazanır.
P3) Rangers devre arasına önde girdi ve bu bir İskoçya Premier Ligi maçı.
C) Büyük ihtimalle bu gece kafede çaylar 1 sterlinden satılacak.
Öncüllerin doğru olduğunu varsayalım. Diyelim ki hem Andrew hem de James öncüllerin doğru olduğunu bilmektedir (ikisi de kalenin camında 1 sterlinlik çay duyurusunu görmüş, ikisi de televizyonda Rangers’ın devre arasına 1-0 önde girdiğini görmüş, ikisi de son üç yıldır Rangers’ın devre arasına önde girdiği bütün İskoçya Premier Ligi maçlarını kazandığını biliyor). Andrew sonucun doğru olup olmadığı hakkında başka bir bilgiye sahip değil; Andrew’ün aksine James ise televizyonda rakip takımın ikinci yarıda iki gol atıp maçı 2-1 kazandığını görmüş.
a Argüman tümdengelimsel açıdan geçerli mi?
b Argüman mı?
c Argüman tümevarımsal açıdan kuvvetli mi? d Argüman tümevarımsal açıdan sağlam mı? e Argüman Andrew için rasyonel bakımdan ikna edici mi? f Argüman James için rasyonel bakımdan ikna edici mi? g Argüman Andrew u ikna etmeli mi? h Argüman James'i ikna etmeli mi?
i Eğer argüman Andrew veya James için ikna edici değilse, neden ikna edici olmadığını açıklayın.
2-Şimdi şu argümanı inceleyin:
Pl) İyi eğitimli Almanların çoğunluğu İngilizce bilir. P2) Jacob iyi eğitimli bir Alman’dır.
C) Muhtemelen Jacob, İngilizce bilir.
Bu sefer Pl ile sonucun doğru olduğunu ama P2’ninyanlış olduğunu varsayalım. Jacob Avusturyalı'dır ve çok da iyi bir eğitim almamıştır. Yine de Amerikalı annesinden oldukça iyi derecede İngilizce öğrenmiştir. Varsayalım ki Catherine, Jane, Mary ve Anna, Pl'in doğru olduğunu biliyor. Catherine, P2’nin doğru olduğuna inanıyor çünkü arkadaşı David öyle söylemiş; David, Jacob’u tanıyan güvenilir bir kişi ve Catherine’in David'den şüphelenmek için bir nedeni yok. Aslında David'in düştüğü hata son derece makul: Jacob ona, tarih alanında üniversite derecesi olduğunu anlatarak yalan söylemiş; üstelik Jacob'un aksam nedeniyle David'in, onun Alman olduğu sonucuna varması da makuldü. Zira Almanca, Avusturya'nın resmî dili olsa da anadili Almanca olan kişilerin büyük çoğunluğu Alman'dır. Catherine, Jacob hakkında başka hiçbir şey bilmiyor ve C'yi kabul ediyor. Jane de P2’ye inanıyor ama farklı nedenlerle: Jane daha önce bir partide uzaktan gördüğü Jacob'dan hoşlanıyor ve onu gördüğünde Jacob bir gözlük ve kravat taktığı için eğitimli biri olduğunu düşünüyor. Jane de C'yi kabul ediyor ama C'nin doğruluğu hakkında başka bir bilgiye sahip değil. Maıy, Catherine ile aynı nedenlerden hem Pl’e hem de P2’ye inanıyor ama C'yi kabul etmiyor çünkü partide Jacob'ı, David ile Almanca konuşurken duydu ve son derece makul bir biçimde Jacob'm, İngilizce bilmediği sonucuna vardı. C’nin doğru olup olmadığına ilişkin başka bir bilgisi yok. Anna, P2’ye inanmıyor. David'in, Catherine'e söylediklerini duydu ve David'in her zaman dürüst ve konuştuğu konularda bilgi sahibi olduğuna inanıyor ama Jacob atletik ve yakışıklı biri ve Anna'nın atletik, yakışıklı erkeklerin hemen her zaman aptal ve dolayısıyla eğitimsiz olduklarına dair aptalca, mantıksız bir önyargısı var. C’nin doğru olup olmadığına dair başka bir bilgisi yok.
a Argüman tümevarımsal açıdan kuvvetli mi?
b Argüman tümevarımsal açıdan sağlam mı?
c Argüman Catherine için rasyonel bakımdan ikna edici mi? Neden?
d Argüman Jane için rasyonel bakımdan ikna edici mi? Neden?
e Argüman Maıy için rasyonel bakımdan ikna edici mi? Neden?
f Argüman Anna için rasyonel bakımdan ikna edici mi? Neden?
3-Aşağıdaki argümanı inceleyin:
George W. Bush'un bariz Saddam Hüseyin saplantısı, paranoid şizofreni gibi görünüyor olabilir: Bu, birinin bize zarar vermek istediği korkusu (paranoya) ve dünyayı yalnızca bizim kurtarabileceğimiz inancıdır (büyüklenme). Ama Bush’un inançları ancak yanlış olmaları hâlinde tehlikeli bir zihinsel sorunun belirtisidir. Eğer Saddam ve Saddam’ın yarattığı tehlikeyi sona erdirmede oynamamız gereken rol konusunda haklıysa düşünceleri tamamen rasyoneldir.(Harry Sorenson, San Francisco Chronicle, 17 Mart 2003
(i) Son iki cümlede ciddi bir yanılgı söz konusudur. Bu yanılgıyı bir argümanın rasyonel ikna ediciliği ile argümanın ulaştığı sonucun doğruluğu arasındaki fark bağlamında açıklayın.
(ii) Sizce argümanın kastettiği sonuç ne? Argümanı yeniden oluşturun. Sağlam mı? Neden değil?
4-Aşağıdaki argümanların sonuçları birer koşullu önerme veya genellemedir. Bunları yeniden oluşturun. Sonra anlattığımız koşullu sonucun ön bileşenini doğru farz etme tekniğini kullanarak argümanın neden geçerli olduğunu veya olmadığını açıklayın, (h şıkkındaki sonuç bir genellemedir; X her ne ise “X’in bir Romalı” olduğunu varsaymayı deneyin.)
Örnek: Bu adam ya bir Rus casusu ya da bir suçlu. Hiçbir Rus casusu, Rolex takmaz. Bu tamirciye giren herkes Rolex takıyor. Dolayısıyla eğer bu adam, bu tamirciye girerse bir suçludur.
P1) Hiçbir Rus casusu, Rolex takmaz.
P2) Bu tamirciye giren herkes Rolex takıyor.
P3) Eğer bu adam bir Rus casusu değilse bir suçludur.
C) Eğer bu adam, bu tamirciye girerse bir suçludur.
Adamın tamirciye girdiğini varsayın. O zaman P2ye göre bir Rolex takmaktadır. O zaman Pl’e göre bir Rus casusu değildir. O zaman P3’e göre bir suçludur. Öyleyse eğer tamirciye girerse bir suçludur.
a Lena Nehri kirliyse Obi Nehri de kirlidir. Ama eğer Obi Nehri kirliyse Dinyeper Nehri de kirlidir. Bu nedenle Lena Nehri kirliyse Dinyeper Nehri de kirlidir.
b Lena Nehri, Obi Nehri’nden uzundur. Bu nedenle eğer Tuna Nehri, Lena Nehrinden uzunsa, Obi Nehri’nden de uzundur, c Her Rus casusu, Rolex takar. Bu tamirciye giren herkes Rolex takıyor.
c Dolayısıyla eğer bu adam tamirciye girerse bir Rus casusudur,
d Eğer bu adam, bir casus değilse bir detektiftir. Ama tüm detektifler trençkot giyer, o ise giymiyor. Eğer bir casussa ya Rus'tur ya da Amerikalı. Ancak New Yorklu olmayan hiçbir Amerikalı casus, tatlı ısmarlamayı bilmez. Ama New Yorklu tüm casuslar trençkot giyer. Dolayısıyla eğer bu adam tatlı ısmarlamayı biliyorsa bir Rus casusudur,
e Eğer antik Alamanlar hem saldırgan hem de sadık olsalardı, Romanlar sadakatlerini satın alırdı. Eğer öyle yapmış olsalardı Franklar asla Alamanlara meydan okumazdı. Ama okumuşlardır. Öyleyse eğer Alamanlar saldırgansa sadık değildi,
f Tüm Roma yurttaşları okuma-yazma biliyordu. Öyleyse eğer bazı antik Vizigotlar okuma-yazma biliyorsa, bazı Antik Vizigotlar, Roma yurttaşıydı,
g Tüm Roma yurttaşları okuma-yazma biliyordu. Öyleyse eğer bazı antik Vizigotlar Roma yurttaşı ise bazı Vizigotlar okuma-yazma biliyordu,
h Tüm antik Yunanlar, Homeros’u biliyordu. Ama Homerosu bilen herkes Akhilleus’un öyküsünü de bilir. Öyleyse tüm antik Yunanlar, Akhilleus'un öyküsünü biliyordu.
5-Dördüncü Alıştırmanın a-e şıklarında sonuçlar birer koşullu önermedir. Bunları iki bildirime ayırın: ön bileşen ve art bileşen. Sonra ön bileşeni öncüllere ekleyin, art bileşeni argümanın sonucu olarak düşünün ve bu doğrultuda argümanı standart biçimde yeniden yazın.
Örnek
P1) Tüm Roma yurttaşları okuma-yazma biliyordu.
C) Öyleyse eğer bazı antik Vizigotlar, Roma yurttaşı ise bazı Vizigotlar okuma-yazma biliyordu.
Pl) Tüm Roma yurttaşları okuma-yazma biliyordu.
P2) Bazı antik Vizigotlar, Roma yurttaşıydı.
C) Bazı antik Vizigotlar okuma-yazma biliyordu.
6-Aşağıdaki argümanları yeniden oluşturun sonra da karşı örnekler vererek —yani aynı kalıbı kullanan ama doğru öncüllere doğruyken sonucu ve yanlış olan argümanlar vererek- çürütün. Argümanın mantıksal biçimini çıkartmak faydalı olabilir.
a Tavşan popülasyonunda önemli bir artış, tilkilerin sayısında bir artışa neden olur. Gerçekten de son dönemde tilkilerin sayısı artmıştır. Öyleyse bu, tavşan popülasyonundaki bir artıştan kaynaklanıyor olmalıdır,
b Eğer özgür irade imkânsızsa, sorumluluk kavramı saçmalıktır. Eğer öyleyse mevcut adalet sistemi meşrudur. Dolayısıyla eğer serbest irade mümkünse mevcut adalet sistemi meşrudur.
c Birçok insan Nessie’nin var olmadığını kanıtlamaya çalıştı. Ama başarısız oldular. Artık kabul etmelisiniz. Nessie gerçekten var.
d Loch Ness canavarının son yıllarda görülmediğini kabul ediyorsun. Eğer öyleyse çok ürkek olmalı. Ama ürkek olması için var olması gerek. Dolayısıyla Nessie’nin var olduğunu kabul ettin,
e Bu kötülüklere engel olacağını bildiğimiz şeyi neden yapmıyoruz? Uyuşturucu satıcılarına ve pedofillere ömür boyu hapis cezaları vermeliyiz.
7-Dördüncü Alıştırmanın a ve c-h şıklarındaki argümanların mantıksal biçimini çıkartın. Cümleler veya genel terimler için büyük harfler kullanın.
Bazıları oldukça zor olacak! Harfleri, hangi kavram yerine kullandığınızı hatırlatacak şekilde seçmeniz faydalı olabilir. Örneğin, d şıkkında “casus” için C, "detektif” için D, "trençkot giyen” için T, "Rus” için R, "Amerikan” için A ve "New Yorklu” için Y harflerini kullanabilirsiniz.
8-Dördüncü Alıştırmadaki argümanların ağaç diyagramlarını çizin.
9-Beşinci Bölüm’ün 16. 18. ve 19. alıştırmalarındaki argümanların belirtik öncüllerini ve sonuçlarını listeleyin. Bunların yalnızca belirtik öncüllere yer veren ağaç diyagramlarını çizin.
10-Şimdi listeye gerekli örtük öncülleri ekleyin ve tüm argümanlar için yeni ağaç diyagramları çizin.
11-Bir kişi, (i) sağlam olduğunu bildiği, (ii) dinleyicileri için rasyonel açıdan ikna edici olan ve (iii) kendisi için ikna edici olmayan bir argüman sunabilir mi? Sunamazsa neden? Sunabilirse bu yalancılık veya başka bir açıdan yaramazlık sayılır mı? Neden? Bir örnek verin.
Comments