top of page

Gelecek hakkında neler bilebiliriz?


Gelecek hakkında neler bilebiliriz?

Antik çağlardan beri, gelecek insanları şaşırtıp büyü­lemiştir. Daima, önümüzdeki aylarda ve yıllarda neler olacağını bilmek istedik ve öğrenme çabalarımız sıra- dışı bir çeşitliliğe sahip teknik ve yöntemler meydana ge­tirdi. Bunların arasında hayvanların iç organlarını oku­mak, kâhinlere danışmak, alametleri yorumlamak, Ta- rot kartlarını ve avuç içini okumak, rüyaları yorumla­mak ve astroloji vardı. Bu yöntemler, doğaüstü ve nor­mal ötesi ölçekler içinde iş görüyordu ve artan bir oranla bilimsel kuşkuculuğun konusu içine giriyordu. Bu yön­temler vasıtasıyla gelecek hakkında elde edilenler muh­temelen bilgiden daha çok yoruma yakındı.

Gelecekte olacak olanları daha akıllıca yollarla belir­leme çalışmalarına olasılık teorileri deniyor ve işin içine matematik, kuantum fiziği ve bilgisayar modellerinin kul­lanımı giriyor. Bu gibi imkânlarla, örneğin bir depremin ya da yanardağ patlamasının olabilirliğini belirleme gibi çalışmalar mümkün hale geliyor. NASA 2012 yılında, dün­yaya etkileri olacak daha önce eşi görülmemiş bir güneş lekesine şahit olacağımız konusunda bizi uyarabiliyor. Nüfus bilimi bize dünya nüfusunun nasıl bir artış izle­yeceğini ve bu nüfus artışının hangi ülkelerde göze çar­pacağını bilme olanağı sağlıyor. Bu istatistikler aynı şe­kilde artan nüfusu beslemek için yapılması gerekenlere de işaret ediyor. Dünyanın doğal yapısını incelemek, kü­resel ısınmayı ve gezegeni tehdit edebileceği düşünülen uzun vadeli etkilerini fark etmemizi sağladı. Politikanın sürekli değişen dünyasında, ilgi çekici ve sıkça kullanı­lan istatistiksel bilgi türü seçim veya referandumların so­nuçlarının belirlenmeye çalışıldığı kamuoyu yoklamala­rıdır. Aynı şekilde, iş dünyasında, özellikle çokuluslu şir­ketler pazarda oluşacak değişiklikleri öngörebilmek için devasa istatistik! veri tabanları kullanırlar.

Bununla birlikte, teleskopların, devasa bir meteorun dünyaya çarpması gibi olasılıklar üzerine bilgi toplaması ve arz - talep ve diğer ticari değişkenlerin, uzmanlarca ön­görülmesi sayesinde yatırımcıların ve şirket ortaklarının güven duyması rahatlatıcı olsa da, bu sorunlar çoğunlu­ğun gündelik kaygılarını oluşturmuyor. Çoğu insan, ge­lecek hafta ya da yarın bile başlarına neler geleceğini bil­mek istiyor. Yarışı hangi atın kazanacağını, hangi futbol takımının kazanıp kaybedeceğini, hatta berabere kalaca­ğını öğrenmek istiyorlar. Daha da önemlisi hepimiz sağlık durumumuzun sürekli iyi olup olmayacağını ya da eğer hastaysak iyileşme şansımızın ne olduğunu bilmek istiyo­ruz. Profesyonel kaynaklardan gelecek hakkında açık işa­retler ediniyoruz ama orta ve uzun vadede, kendilerine, ailelerine ve arkadaşlarına neler olacağını öğrenmek iste­yenlerin hâlâ falcılara ve kâhinlere başvurması gerekiyor.

Peter Drucker (1909-2005) “Geleceği tahmin etme­nin en iyi yolu onu yaratmaktır” derken haklıydı, ama yarattığımız şeyin kalıcı olup olmayacağını bilemiyoruz.

492 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page